Çatıya Çıkan Sektör Suda Boğulmasın!

Hep alıştığınız üzere, yatırım geri dönüşü, maliyet azaltması gibi konular yerine bu defa masraflar, başımıza gelebilecek kötü olaylardan bahsedeceğim.

Güneş enerjisi ülkemizde 12 Mayıs 2019 tarihli yönetmelik ve öncesindeki 5 MW sözleşme gücüne kadar lisansız santral kurmaya izin veren 10 Mayıs 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çatıya çıkacak diye tahminler yürüttük.

Ve sonunda 2020 yılının ilk günlerinde gerçekten sektör çatıya çıktı.

Çıktı ama umarım inerken sakatlanmaz. Özellikle kendini değil de yatırımcıyı sakatlarsa sektöre uzun vadede daha çok hasar verecektir.

İlk önce çatıdan başlayalım, çatı tipi nedir? Kurulacak çatımızın mevcut statik hesabı evet de, kaç yıl öncenin hesabı? Çatı şu an ne durumda?

Çatı tipleri ile başlayalım;

  • Kenet çatı
  • Düz betonarme çatı
  • Trapez Çatı
  • Sandviç Çatı
  • Kiremit Çatı…

Bu kadar ile kalsa gene iyi, bunların her biri kendi içinde tekrar ayrılıyor, konumuz bu defa çok teknik değil o yüzden aşağıdaki görsel sizlere çeşit konusunda fikir verecektir.

Bunca çatı içinden size teklif verecek, gelip sisteminizi kuracak firmanın bilgisi, çatınıza çıkınca olacakları yazmak istiyorum, ama bence asıl sorun çatının ömrü ile başlıyor.

Son günlerde gittiğimiz her potansiyel yatırımcıya, Ankara ve İstanbul ağırlıklı olmak üzere en az 3 GES işi yapan firma ziyaret ederek fiyat teklifi vermiş, şu rakama çatını şu kadar sürede bitiririz demiş. Mesleki merak, dayanamayıp soruyorum, çatı kaç yıllık? Bu firma çatıya çıkıp inince olası sorunlar kime ait? Ya da kurulum bu kadar kısa sürede nasıl yapılır? (Cevap yok tabii) Başta ben ve güneş enerjisi santrali yapımı hakkında tecrübeli arkadaşlarımızın; “Abi kaç kW, x şu kadar dolar, bu fiyata kurarız.” deme lüksü yok. Ama ne yazık ki, görünen manzara aynen bu şekilde. Herkes kW birim fiyat üzerinden hesaplama yapıyor, buna göre teklif hazırlayarak iş alıyor. İyi de arkadaşım; bu saha değil, hafriyat yapalım, drenaj çözümleri uygulayalım. Bu altında belki de milyon dolar makine yatırımı olan çalışan bir tesis.

kW birim fiyat vererek ve bu hesaba çatıyı koymadan işe girişen sen, kurulumcu arkadaşım, GES kurulacak çatının altında belki de yalıtım için bir malzeme vardı, sen alüminyum bağlantı elemanlarını buraya vidaladığında su geçişine neden olacaksın.

Ya da çatı zaten sorunlu, çeşitli yerlerinde hasarlar var, yada çatı oldukça eski…

Şimdi bu çatının üstüne, ya da vazgeçtim; bu olmasın, sağlam, tek kat trapez saç olsun ve hatta çatı yeni gibi olsun. 0,5 mm saç levha üzerine 1 adeti 20 kg olan panelden birkaç bin adet koyduğumuzu düşünelim.

Bakın, çatıda bunu boy profil yada ekonomi amaçlı kısa profil ile (ve sen yatırımcı arkadaşım, ilk baktığın şey kW ‘ı kaç para dersen tabii ki en ucuz malzeme ile) bağladınız. Delmesini, malzemenin pas atmasını da geçtim, zamanla olacakları düşünelim.

Yağmur, kar ve rüzgar ve zaman birleşince sizce çatıda neler olacak? Rekabetçi anlayış ile her verilen fiyatın altına giren kurulum firması; çatı su alınca, paslar oluşunca, en kötüsü paneller birinin üstüne düşünce ne yapacak? Yasal sorumlu peki, enerji faturasını düşürmeye çalışan, ülkenin geleceği için yenilenebilir enerjiye yatırım yapan yatırımcının durumu ne olacak?

Yoğun yağışlarda yukarıda yapılan özensiz çalışmalar ve çatıda eskiden beri var olan sorunlar, ilk başta su alma tesis içinde yalıtım problemleri görünecektir.

Bu çatıyı düşünelim; sağ orta noktada su sızıntısı var, çatıyı nasıl onaracağız? Aşağıdan gördüğümüz sızıntıyı yukarıda nasıl tespit ederiz?

Evet, en güzeli ilk başta yalıtıma özen göstermek. Bazı kurulum yapan firmalar, yalıtım için bant, silikon, vs. malzemeden bahsedebilir, ama 10 bin vidanın hepsini montaj ekibinin attığına nasıl emin olacağız?

Ya kar yükü? Çatıda statik hesap kaç yıl önce nasıl yapıldı? Üstüne m2 başına 20 kg ağırlık eklendi, şimdi kar yükü kurtaracak mı? Çatı bu ağırlığı kaldırır mı?

Çatıda ilerde müdahale için boşluklar bırakıldı mı? Ya kaçaklar, topraklama vs. zaten görmüyoruz diye üstünkörü yapılmış olabilir mi?

Şu ana kadar, gölgelenmeleri kayıplar vs. değinmedim, çünkü konumuz o değil. Bakın yukarıdaki resimdeki çatı eternit kaplama, ve oldukça eski.

Şimdi bizim solar paneller bu çatının üstünde 25 yıl üretim yapacak, peki çatı kaç yıl binayı koruyacak?

Başlık konusunda geri dönersem;

Çatıda güneş enerjisinin yükseldiği şu günlerde kötü kurulumlar sonrası yatırımcının küsmesinden, kurulum firmasının ise çatıdan akan suyun yaratacağı finansal sorunlardan boğulmasından endişeliyim.

Yatırımcıya tavsiyeler:

  • Çatının mevcut durumu hakkında fikir sahibi olun, her şeyin suçunu güneş enerjisinde aramayın.
  • Çatınızın iyileştirilmesi sizi ilerde yapacağınız tak sök maliyetlerinden kurtaracaktır. Maliyet hesabını çok yıllık yapın.
  • Çatınızda kullanılacak bağlantı elemanlarını, bunların dayanımlarını sorun, hatta önceden numune isteyin, gelen malzeme ile uyumlumu, aynısı mı kontrol edin.
  • Statik hesap sabunlama olmaz, doğrusunu isteyin.
  • Kablo kalitesi özellikle çatıda daha fazla önemlidir.
  • Yangın konusunda sistemin tepkisini sorun, yazılı olarak sözleşmeye ekleyin.
  • Su kaçakları, çatıdaki hasarlar konusunda sözleşmenize yaptırım ekleyin.

Kurulum firmasına tavsiyeler:

  • Yatırımcıyı riskler konusunda açık yürekli olarak uyarın.
  • Maliyet konusunda ekonomi yapmak adına ucuza kaçmayın, vidanın kalitelisi sizi ciddi cezalardan kurtarabilir ve maliyete etkisi % olarak çok düşüktür.
  • Gerekir ise çatıda ek kaplama, ek çelik destek gerektiğini belirtin, yazılı olarak müşterinize bunu beyan edin.
  • Çatıya çıkan ekibinizi ya iyi bir çatıcıya denetlettirin, ya da ekipte çatı montajı bilen formenler bulundurun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir